Yılkı ve Bayır

Kaygım tel tel olsa şakaklarım arasından

Tereyağından kıl çeker gibi

Uzasa minik sızı ve ufak bir ses

Ertesi

Deliksiz uyku

Hatıralardan yumak

Yeşil bayırda

*

Kapı gıcırtıyla açılıyor

Dünya beyazlıkta saklanmış

Damarımda kımıldayan korkudan ırak

Yılkılar

Tomruklar ardında dinleniyor

Taze talaş kokusu pütürlü ve ıslak

Dumanı incelen kırda

Domur domur

Sağrıları terden ki parlak

Yoksa çiseden mi?

*

Sırtlardan tüten duman lif lif

Çözülüyor

Saçları örülürken

Salkım söğüt salınıyor

Hızardan bir kütük çekiyorum

Nemli yine de yarılmaya susamış

Boğum boğum

Bakışları kanıyor, kaynaşıyor

Boyunları dineliyor yılkıların

Ertesi

Gözlerinden hoyrat yaldırı seçiyorum

*

Asil ve hoyrat şimdengeri

Kanamak

Aralarına kaynaşmak için

Şu gözeden içmeli tadını söylemeli

Ayağına ip bağlı arıyı izlemeli

Su yakıcı soğukla örtük

Tadına doyulmuyor, tadı nefes kesici

*

Kafamda bir esriklik

Derinlik yaklaşıyor

Rüzgara ruh üflendi

Hız şekil almış

Doruklar ayak altı

Çoktandır

Üstüm başım yapış yapış

Terden mi çiseden mi?

*

Ki

Kar

Lapa lapa

Tepelere yağıyor

Özlemişim

2 replies to “Yılkı ve Bayır

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın
close-alt close collapse comment ellipsis expand gallery heart lock menu next pinned previous reply search share star